Skip to content Skip to footer

Biyovigilans

BİYOVİJİLANS

Biyovijilans, sağlık alanında kullanılan biyolojik ürünlerin, özellikle aşılar, kan ürünleri, hücresel ve gen terapileri gibi tıbbi ürünlerin güvenliğinin izlenmesi, değerlendirilmesi, yönetilmesi ve önlenmesi süreçlerini kapsayan kapsamlı bir sistemdir. Bu sistem, bu ürünlerin kullanımından sonra ortaya çıkabilecek istenmeyen etkilerin veya advers reaksiyonların tespit edilmesi, raporlanması ve analiz edilmesi amacıyla oluşturulmuştur. Biyovijilans, halk sağlığını korumak ve tıbbi ürünlerin güvenli kullanımını sağlamak için kritik öneme sahip bir disiplindir.

Biyovijilans kavramı, farmakovijilansın bir alt dalı olarak kabul edilir ancak biyolojik ürünlerin özgün yapısı ve karmaşıklığı nedeniyle kendine özgü yöntemler ve yaklaşımlar gerektirir. Bu bağlamda, biyovijilans; biyolojik ürünlerin üretiminden başlayarak, dağıtımı, kullanımı ve sonrasındaki tüm aşamalarda güvenlik verilerinin toplanması ve değerlendirilmesini içerir. Bu süreçte, sağlık profesyonelleri, üreticiler, düzenleyici otoriteler ve hastalar arasında etkin bir iletişim ve iş birliği esastır.

Biyovijilans sistemleri, advers olayların erken tespiti için kritik bir rol oynar. Bu olaylar, beklenmeyen yan etkiler, ürün kalitesi ile ilgili problemler veya kullanım hatalarından kaynaklanabilir. Sistem, bu tür olayların nedenlerini belirleyerek, risklerin minimize edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması için bilimsel veriler sağlar. Ayrıca, biyovijilans sayesinde, ürünlerin risk-fayda dengesi sürekli olarak değerlendirilir ve gerektiğinde ürün etiketlerinde değişiklikler yapılabilir veya ürün piyasadan çekilebilir.

Biyovijilans uygulamalarında kullanılan temel bileşenler arasında advers olay raporlama sistemleri, veri tabanları, risk değerlendirme ve risk yönetimi planları yer alır. Advers olay raporlama, sağlık çalışanları ve hastalar tarafından bildirilen olumsuz etkilerin toplanmasını sağlar. Bu veriler, ulusal ve uluslararası düzeydeki veri tabanlarında toplanarak analiz edilir. Risk değerlendirme, bu verilerin bilimsel yöntemlerle incelenmesini ve potansiyel tehlikelerin belirlenmesini içerir. Risk yönetimi planları ise, tespit edilen risklerin azaltılması için stratejilerin geliştirilmesini ve uygulanmasını kapsar.

Biyovijilans aynı zamanda, biyolojik ürünlerin üretim süreçlerinde kalite kontrol ve kalite güvencesi ile entegre çalışır. Üretim aşamasında ortaya çıkabilecek kontaminasyon, stabilite sorunları veya üretim hataları gibi riskler, biyovijilans kapsamında izlenir ve değerlendirilir. Bu sayede, ürünlerin güvenliği ve etkinliği sağlanırken, halk sağlığına yönelik potansiyel tehditler önceden engellenmiş olur.

Biyovijilansin önemi, özellikle yeni biyolojik ürünlerin piyasaya sürülmesiyle artmaktadır. Klinik deneyler sırasında sınırlı sayıda ve kontrollü koşullarda test edilen ürünler, geniş halk kitlelerinde kullanıldığında farklı ve nadir advers etkiler gösterebilir. Bu nedenle, biyovijilans sistemleri, ürünlerin gerçek dünya koşullarında güvenliğini izlemek için vazgeçilmezdir. Ayrıca, biyovijilans, halkın tıbbi ürünlere olan güvenini artırır ve sağlık sistemlerinin etkinliğini destekler.

Biyovijilans uygulamalarında uluslararası iş birliği de büyük önem taşır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) gibi kurumlar, biyovijilans faaliyetlerini koordine eder ve standartlar geliştirir. Bu sayede, farklı ülkeler arasında veri paylaşımı ve ortak risk yönetimi mümkün olur. Ayrıca, biyovijilans alanında teknolojik gelişmeler, veri analiz yöntemleri ve yapay z