Skip to content Skip to footer

GHG Protocol – Sera Gazı Protokolü

GHG PROTOKOLÜ – SERA GAZI PROTOKOLÜ

GHG Protokolü (Greenhouse Gas Protocol), sera gazı emisyonlarının ölçülmesi, raporlanması ve yönetilmesi için uluslararası kabul görmüş kapsamlı bir çerçeve ve standartlar setidir. Bu protokol, işletmelerin, hükümetlerin ve diğer kuruluşların sera gazı emisyonlarını sistematik ve tutarlı bir şekilde hesaplamalarına olanak tanır. GHG Protokolü, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir araç olarak kabul edilir ve karbon ayak izi hesaplamalarında temel referans noktasıdır.

GHG Protokolü, 1998 yılında Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Dünya İş Konseyi için Sürdürülebilir Kalkınma (WBCSD) iş birliğiyle geliştirilmiştir. Protokol, sera gazı emisyonlarının farklı kaynaklardan ve faaliyetlerden nasıl ölçüleceği, raporlanacağı ve yönetileceği konusunda standartlar sunar. Bu sayede, kuruluşlar kendi emisyonlarını şeffaf, karşılaştırılabilir ve güvenilir bir şekilde izleyebilirler.

Protokol, sera gazı emisyonlarını üç kapsamda sınıflandırır: Kapsam 1 (doğrudan emisyonlar), Kapsam 2 (dolaylı emisyonlar, özellikle satın alınan elektrik, ısı ve buhar kaynaklı) ve Kapsam 3 (diğer dolaylı emisyonlar, tedarik zinciri, atık yönetimi, iş seyahatleri gibi). Bu kapsamlar, kuruluşların emisyon kaynaklarını detaylı şekilde analiz etmelerine ve yönetmelerine olanak sağlar. Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonları genellikle zorunlu raporlama kapsamındayken, Kapsam 3 emisyonları daha karmaşık olmakla birlikte, iklim stratejilerinde giderek daha fazla önem kazanmaktadır.

GHG Protokolü, emisyonların hesaplanmasında kullanılan metodolojiler, veri toplama süreçleri ve raporlama formatları konusunda ayrıntılı rehberlik sağlar. Bu sayede, farklı sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşlar, kendi faaliyetlerine uygun ve uluslararası standartlara uyumlu emisyon envanterleri oluşturabilirler. Protokol, ayrıca karbon azaltım hedefleri belirlenmesi ve iklim stratejilerinin geliştirilmesi için temel bir referans noktasıdır.

Protokolün uygulanması, kuruluşların iklim değişikliği ile mücadelede sorumluluk almalarını teşvik ederken, aynı zamanda yasal düzenlemelere uyum, paydaş iletişimi ve kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması açısından da önemli avantajlar sağlar. GHG Protokolü, karbon piyasaları ve emisyon ticareti sistemleri gibi mekanizmalarda da yaygın olarak referans alınmaktadır.

GHG Protokolü, sadece sera gazı emisyonlarının ölçümü ve raporlanmasıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda emisyon azaltım stratejileri geliştirilmesi, enerji verimliliği artırılması ve yenilenebilir enerji kullanımı gibi sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesine de rehberlik eder. Bu yönüyle, kuruluşların çevresel etkilerini minimize etmelerine ve iklim hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlar.

Sonuç olarak, GHG Protokolü – Sera Gazı Protokolü, küresel ölçekte iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir araç olup, sera gazı emisyonlarının şeffaf, tutarlı ve karşılaştırılabilir şekilde yönetilmesini mümkün kılar. Bu protokol, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine