Skip to content Skip to footer

Paris Anlaşması

PARİS ANLAŞMASI

Paris Anlaşması, küresel iklim değişikliğiyle mücadele amacıyla 12 Aralık 2015 tarihinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında kabul edilen uluslararası bir anlaşmadır. Bu anlaşma, 2020 yılından itibaren yürürlüğe girmiş olup, dünya genelinde sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin sınırlandırılması ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi hedeflerini içermektedir. Paris Anlaşması, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel iş birliğinin en kapsamlı ve önemli adımı olarak kabul edilmektedir.

Paris Anlaşmasının temel amacı, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi döneme kıyasla 2°C’nin oldukça altında tutmak ve mümkünse 1,5°C ile sınırlandırmaktır. Bu hedef, iklim değişikliğinin yol açtığı olumsuz etkilerin azaltılması ve ekosistemlerin korunması açısından kritik öneme sahiptir. Anlaşma, taraf ülkelerin kendi ulusal katkı beyanlarını (NDC – Nationally Determined Contributions) belirleyerek sera gazı emisyonlarını azaltmalarını ve bu katkılarını her beş yılda bir gözden geçirip artırmalarını öngörür.

Paris Anlaşması, eşitlik ve adalet ilkeleri doğrultusunda, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere finansal destek, teknoloji transferi ve kapasite geliştirme konularında yardımcı olmalarını zorunlu kılar. Bu destekler, iklim değişikliğine uyum sağlama ve düşük karbonlu kalkınma yollarını benimseme süreçlerinde kritik rol oynar. Anlaşma, ayrıca şeffaflık mekanizmaları ve hesap verebilirlik ilkeleriyle tarafların taahhütlerini yerine getirmelerini izlemeyi amaçlar.

Paris Anlaşması, iklim değişikliğiyle mücadelede çok taraflı iş birliğinin önemini vurgular ve uluslararası dayanışmayı güçlendirir. Anlaşma, sadece sera gazı emisyonlarının azaltılmasını değil, aynı zamanda iklim değişikliğine uyum, zarar ve kayıpların azaltılması, doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve yeşil finansman gibi geniş kapsamlı konuları da kapsar. Bu yönüyle, Paris Anlaşması sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir çerçeve sunar.

Paris Anlaşmasının uygulanması, küresel iklim politikalarının şekillenmesinde belirleyici rol oynar. Anlaşma, taraf ülkelerin ulusal politikalarını iklim hedefleri doğrultusunda uyarlamalarını teşvik ederken, özel sektör, sivil toplum ve yerel yönetimlerin de iklim eylemlerine katılımını destekler. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji yatırımları, enerji verimliliği projeleri, karbon piyasaları ve sürdürülebilir tarım uygulamaları gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanmaktadır.

Paris Anlaşması, iklim değişikliğiyle mücadelede karşılaşılan zorluklara rağmen, küresel çapta ortak bir vizyon ve kararlılık ortaya koyması bakımından benzersizdir. Anlaşmanın başarısı, tarafların taahhütlerini ne ölçüde yerine getireceğine, uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesine ve yenilikçi çözümlerin hayata geçirilmesine bağlıdır. Bu nedenle, Paris Anlaşması, sadece bir çevre anlaşması değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik kapsamlı bir çerçevedir.