Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD), bir politikanın, planın veya programın çevresel etkilerini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilen sistematik bir süreçtir. SÇD, çevresel unsurların, ekonomik ve sosyal faktörlerle entegrasyonunu sağlayarak, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmayı amaçlar. Bu süreç, özellikle büyük ölçekli projelerin ve stratejilerin çevresel etkilerini önceden belirlemek, olumsuz etkileri en aza indirmek ve toplumsal katılımı sağlamak için kritik öneme sahiptir.
SÇD’nin temel amacı, çevresel sürdürülebilirliği artırmaktır. Bu bağlamda, SÇD süreci, karar verme aşamalarında çevresel faktörlerin göz önüne alınmasını sağlar. Böylece, çevre üzerindeki olumsuz etkiler önceden tahmin edilerek, gerekli önlemler alınabilir. SÇD, daha iyi bir çevre yönetimi için bir araç olarak kullanılmaktadır ve aynı zamanda çevresel bilincin artırılmasına katkıda bulunur.
SÇD süreci, birkaç aşamadan oluşur. İlk aşama, kapsam belirleme aşamasıdır. Bu aşamada, değerlendirilecek politika, plan veya programın kapsamı belirlenir ve hangi çevresel unsurların dikkate alınacağı saptanır. İkinci aşama ise mevcut durum analizidır. Bu aşamada, mevcut çevresel koşullar ve potansiyel etkiler analiz edilir. Veriler, çevresel göstergelerle desteklenerek detaylandırılır.
Üçüncü aşama, etki değerlendirmesidir. Bu aşamada, belirlenen stratejinin çevresel etkileri incelenir ve potansiyel olumsuz etkiler belirlenir. Dördüncü aşama, alternatiflerin değerlendirilmesidir. Bu aşamada, önerilen stratejinin alternatifleri araştırılır ve çevresel etkileri açısından karşılaştırılır. Beşinci aşama, önerilerin geliştirilmesi
SÇD sürecinin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için katılım çok önemlidir. Yerel halkın, paydaşların ve uzmanların görüşlerinin alınması, sürecin şeffaflığını artırır ve kamuoyunun bilgilendirilmesini sağlar. Katılım, aynı zamanda toplumsal kabulü artırarak, stratejilerin etkinliğini artırır.
SÇD’nin uygulanması, birçok ülke ve kuruluş tarafından yasal bir zorunluluk haline gelmiştir. Avrupa Birliği, Stratejik Çevresel Değerlendirme Direktifi (2001/42/EC) ile SÇD’yi yasal bir çerçeveye oturtmuştur. Bu direktif, üye ülkelerin çevresel etkileri değerlendirmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda, SÇD, çevresel yönetim sistemlerinin bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Stratejik Çevresel Değerlendirme, çevresel karar alma süreçlerini desteklemenin yanı sıra, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmayı da kolaylaştırır. Doğal kaynakların korunması, biyoçeşitliliğin sürdürülmesi ve iklim değişikliği ile mücadele gibi konularda önemli bir rol oynar. Bu nedenle, SÇD, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve çevre dostu politikaların geliştirilmesi açısından kritik bir araçtır.
Sonuç olarak, Stratejik Çevresel Değerlendirme, çevresel etkilerin sistematik bir şekilde değerlendirilmesi için önemli bir süreçtir. SÇD, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için çevresel unsurların karar alma süreçlerine entegre edilmesini sağlar. Bu süreç, çevresel yönetimin geliştirilmesine, toplumsal katılıma ve çevresel bilincin artırılmasına katkıda bulunarak, daha sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre oluşturmayı hedefler.